Monotonluk mu, Hareketlilik mi?

Hayatımızda sıklıkla tekrarladığımız, yaşantımızın bir parçası haline gelen ve hep aynı seyirde devam eden durumu monotonluk olarak tanımlamaktayız. Genellikle bir ritüel olarak yaptığımız davranışlardan oluşan bir yapı mevcuttur. Bu ritüelolan davranışların genel özelliğine bakarsak önceden tahmin edilebilir olması, detaylarının belirli olması, sıklıkla tekrarlanması göze çarpmaktadır. Bu davranış kalıpları hayatımıza tümüyle yerleşmiş ve bizi tümüyle sarmış olan kalıplardan oluşmaktadır. Bu kalıplar sabah kalktığımızda ilk iş olarak perdeyi açmak, sürekli aynı kıyafetleri tercih etmek, aynı televizyon programlarını takip etmek, dini inanca göre ibadetler yapmak, yaptığımız bazı işlerden sonra elleri yıkamak, çantayı hep aynı elde taşımak olarak örneklendirilebilir. Sürekli aynı işleri aynı şekilde yapmak zaman zaman bize rahatsızlık verse de monoton bir şekilde yapılan rutinlerin aslında bizler için faydalı yönleri bulunmaktadır. Bireyin ve çevrenin kontrolünü kolaylaştıran bu davranışlar belirsizlik ile ilgili yaşayacağımız stres ve kaygıdan da bizleri korumuş olur. Bizleri panik bir duruma sürükleme durumu bulunan fazla heyecanlı durumlardın kontrol altında tutulmasına yardımcı olmaktadır. Güvenli bir alanda güvenli davranışların sergilenmesi anlamına gelen bu monoton davranışlar hayatımızı tümüyle kapladığında ve önlenemez bir hal aldığında ise bizler için tehlike çanları çalıyor demektir. Çünkü bu rutin davranışlar yerine getirilemediğinde bu sefer bireyde kaygı ve stresin oluşmasına yol açmaktadır. Ayrıca sürekli aynı şekilde davranmak beynin gelişimini olumsuz etkilemekte ve hafıza, dikkat, konsantrasyon gibi süreçlerin yavaşlamasına sebep olmaktadır. Bu nedenle gün içerisinde bazı rutin davranışları hayatımızda tutmamız normal ancak onları vazgeçilmez kılmamız anormal olarak değerlendirilebilir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir Cevap Yazın